Mevcut OSGB Hizmetiniz Yetersiz mi? Kapsamlı OSGB Değiştirme Rehberi

Giriş: Yasal Zorunluluğun Ötesinde Stratejik Bir Ortaklık

İşletmeniz için Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) hizmeti almak, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yasal bir zorunluluktur. Ancak bu ilişki, salt bir yasal yükümlülüğü yerine getirmekten çok daha fazlasını ifade etmelidir. Doğru bir OSGB, çalışanlarınızı koruyan, iş verimliliğinizi artıran ve şirketinizin geleceğini güvence altına alan stratejik bir çözüm ortağıdır.

Ne var ki, birçok işletme yöneticisi ve İK profesyoneli, bu ortaklığın beklenen değeri sunmadığını tecrübe etmektedir. “Danışmanımızın yüzünü sadece imza için görüyoruz,” “Aldığımız raporlar işletmemizin gerçekleriyle örtüşmüyor,” veya “Acil bir durumda kime ulaşacağımızı bilemiyoruz” gibi şikayetler, sektörde ne yazık ki sıkça duyulmaktadır. Eğer siz de ödediğiniz bedelin karşılığını alamadığınızı, OSGB hizmetinin işletmenize bir yük haline geldiğini düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz.  

Bu memnuniyetsizlik, bir şikayet konusu olmaktan çıkıp, stratejik bir karar anına işaret eder: OSGB firması değiştirme. Bu düşünce, beraberinde “Süreç karmaşık mı?”, “Yasal bir risk alır mıyım?” veya “Daha kötüsüyle karşılaşır mıyım?” gibi endişeleri getirebilir.

Bu kapsamlı rehber, tam da bu endişeleri ortadan kaldırmak için hazırlandı. Bu yazıda, mevcut hizmetinizdeki hangi işaretlerin değişim vaktinin geldiğini gösterdiğini net bir şekilde ortaya koyacak, OSGB değiştirme sürecinin yasal ve teknik adımlarını sandığınızdan ne kadar daha basit olduğunu adım adım anlatacak ve en önemlisi, yeni bir çözüm ortağı seçerken hangi kriterlere dikkat etmeniz gerektiğini açıklayacağız. Amacımız, bu süreci bir endişe kaynağından, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) kültürünüzü ve dolayısıyla işletmenizin genel performansını bir üst seviyeye taşıyacak bir fırsata dönüştürmeniz için size yol göstermektir.  

Alarm Zilleri: Değişim Zamanının Geldiğini Gösteren 5 Kritik İşaret

Mevcut OSGB hizmetinizin kalitesini sorgulamanıza neden olan o “içinizdeki ses” genellikle haklıdır. Ancak bu hissi somut verilere dayandırmak, karar verme sürecinizi kolaylaştırır. Aşağıdaki kontrol listesi, bir OSGB’nin hizmet kalitesindeki temel eksiklikleri ve ideal bir çözüm ortağının sunması gereken standartları ortaya koymaktadır. Bu maddeleri okurken, kendi tecrübelerinizle karşılaştırın. Eğer birden fazla maddeye “Evet, bunu yaşıyorum” diyorsanız, değişim zamanı gelmiş demektir.

1. İletişimsizlik ve Ulaşım Zorluğu

Sorun: Danışmanınıza acil bir durumda ulaşamama endişesi mi yaşıyorsunuz? E-postalarınıza veya telefonlarınıza günler sonra mı geri dönüş yapılıyor? Sorduğunuz sorulara geçiştirici veya yetersiz cevaplar mı alıyorsunuz?. Bu durum, özellikle bir iş kazası, ramak kala olayı veya ani bir denetim anında işletmenizi savunmasız bırakır. İletişim kopukluğu, en temel hizmet standardının bile karşılanmadığının açık bir göstergesidir.  

Olması Gereken: Profesyonel bir OSGB, size özel bir müşteri temsilcisi veya kolayca ulaşabileceğiniz net iletişim kanalları sunar. Acil durumlar için bir eylem planı ve ulaşım protokolü olmalıdır. Sorularınız, uzmanlar tarafından zamanında ve net bir şekilde yanıtlanmalıdır. Unutmayın, OSGB’niz sizinle düzenli ve şeffaf bir iletişim kurmuyorsa, işletmenizin İSG süreçlerini de etkin bir şekilde yönetemez.  

2. Reaktif (Tepkisel) Yaklaşım, Vizyon Eksikliği

Sorun: OSGB’niz sadece bir denetim haberi alındığında, bir iş kazası yaşandığında veya yasal bir evrakın son teslim tarihi yaklaştığında mı harekete geçiyor? Risk analizleri yapılıp bir kenara atılan, yaşayan bir doküman olmak yerine tozlu raflarda bekleyen bir formalite mi? Bu “reaktif” veya “tepkisel” yaklaşım, İSG yönetiminin ruhuna aykırıdır. Bu model, sorunları önlemek yerine sadece meydana gelen sorunlara yara bandı yapıştırmaya odaklıdır.

Olması Gereken: Çağdaş İSG yönetimi, önleyici bir yaklaşımı temel alır. İyi bir çözüm ortağı, potansiyel tehlikeleri ve riskleri bir kaza veya olay yaşanmadan önce tespit eder ve bunları ortadan kaldırmak için size özel stratejiler geliştirir. Risk değerlendirmesini bir başlangıç noktası olarak kullanır, düzenli saha gözetimleri yapar, değişen koşullara göre güncellemeler önerir ve İSG’yi bir ceza korkusu olmaktan çıkarıp, sürekli iyileştirme kültürü haline getirir.  

3. Eksik, Geciken ve Anlaşılmaz Raporlama

Sorun: Size sunulan risk değerlendirmesi, acil durum eylem planı veya eğitim dokümanları, işletmenizin adının yazılı olduğu genel şablonlardan mı ibaret? Tespit ve Öneri Defteri’ne yazılanlar, işletmenizin gerçek sorunlarına çözüm getirmekten uzak, yüzeysel ve kopyala-yapıştır ifadeler mi içeriyor?. Evraklarınız sürekli geç mi teslim ediliyor? Bu durum, OSGB’nizin işinize özel bir analiz yapmadığının ve sadece yasal zorunluluğu kağıt üzerinde yerine getirmeye çalıştığının en net kanıtıdır.  

Olması Gereken: Kaliteli bir OSGB, size özel dijital platformlar üzerinden şeffaf, anlaşılır ve eyleme dönük raporlar sunar. Risk analizleri, üretim süreçlerinizden makine parkurunuza kadar işletmenizin dinamiklerine özel olarak hazırlanmalıdır. Tespit ve Öneri Defteri, somut gözlemlere dayanan, fotoğraflarla desteklenmiş, önceliklendirilmiş ve çözüm odaklı öneriler içermelidir. Tüm yasal dokümantasyon, zamanında ve eksiksiz olarak size sunulmalı ve dijital arşivinize eklenmelidir.  

4. “Yapıldı” Denen Yüzeysel Eğitimler

Sorun: Çalışanlarınız için düzenlenen zorunlu İSG eğitimleri, sıkıcı, ilgisiz ve “bir an önce bitse de gitsek” havasında mı geçiyor? Eğitim içerikleri, işletmenizin karşılaştığı spesifik risklere (örneğin, kimyasal kullanımı, yüksekte çalışma, ergonomi) odaklanmak yerine genel konuları mı anlatıyor?. Eğer çalışanlarınız bu eğitimlerden somut bir fayda sağlamıyor ve eğitimleri bir zaman kaybı olarak görüyorsa, bu eğitimler amacına ulaşmıyor demektir.  

Olması Gereken: Etkili bir İSG eğitimi, interaktif, ilgi çekici ve katılımcıyı merkeze alan bir yapıda olmalıdır. İyi bir OSGB, işletmenizin faaliyet alanına ve risklerine özel eğitim modülleri tasarlar. Örneğin, bir lojistik firması için elle taşıma ve forklift güvenliği, bir inşaat şantiyesi için yüksekte çalışma, bir üretim tesisi için makine koruyucuları gibi konulara odaklanır. Hatta modern teknolojilerden (örneğin sanal gerçeklik ile kaza simülasyonları) faydalanarak eğitimin kalıcılığını artırır. Amaç, çalışanlara sadece bilgi vermek değil, kalıcı bir güvenlik bilinci ve kültürü kazandırmaktır.  

5. Katma Değer Sunmama ve Stratejik Körlük

Sorun: OSGB’nizle olan ilişkiniz, sadece yasal minimumları yerine getirmekle mi sınırlı? Size iş verimliliğinizi artıracak, sigorta maliyetlerinizi düşürme potansiyeli olan veya çalışan bağlılığını güçlendirecek stratejik önerilerde bulunuyorlar mı? Eğer OSGB’nizi sadece bir “gider kalemi” olarak görüyorsanız ve size somut bir yatırım getirisi (ROI) sunmuyorsa, en kritik alarm zili çalıyor demektir.

Olması Gereken: Üst düzey bir OSGB, İSG’yi bir maliyet merkezi olarak değil, bir verimlilik ve karlılık aracı olarak konumlandırır. Önleyici güvenlik önlemlerinin iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltarak doğrudan ve dolaylı maliyetleri nasıl düşürdüğünü size raporlar. Örneğin, ergonomik iyileştirmelerin üretim hattındaki verimliliği nasıl artırabileceğini , daha iyi bir güvenlik kültürünün çalışan devir oranını nasıl azaltabileceğini veya güçlü bir İSG sicilinin sigorta primlerinizi nasıl olumlu etkileyebileceğini sizinle paylaşır. Stratejik bir çözüm ortağı, sadece riskleri değil, aynı zamanda İSG’nin sunduğu fırsatları da görmenizi sağlar.  

Korku Duvarını Yıkmak: OSGB Değişikliğinin 4 Adımlık Basit ve Yasal Süreci

İşletme yöneticilerinin OSGB değişikliğinden çekinmelerinin en büyük nedeni, sürecin karmaşık, riskli ve zaman alıcı olduğu yönündeki yanlış kanıdır. Oysa doğru bir yol haritası ve profesyonel bir rehberlikle bu süreç, sandığınızdan çok daha basit ve güvenlidir. İşte korku duvarını yıkacak, dört adımlık yasal ve pratik geçiş süreci:

Adım 1: Mevcut Sözleşmenin İncelenmesi ve Resmi Fesih Bildirimi (Noter İhbarnamesi)

Değişim sürecinin ilk ve en önemli adımı, hukuki zemini sağlam bir şekilde oluşturmaktır.

• Sözleşmenizi İnceleyin: Mevcut OSGB’niz ile imzaladığınız hizmet sözleşmesini elinize alın ve özellikle “Sözleşmenin Feshi” başlıklı bölümü dikkatle okuyun. Burada dikkat etmeniz gereken en kritik bilgi, “ihbar süresi”dir. Genellikle sözleşmelerde, fesihten önce karşı tarafa bildirimde bulunulması gereken 15, 30 veya 60 günlük süreler belirtilir. Bu süreye uymak, ileride doğabilecek hukuki anlaşmazlıkları en başından engeller.  
• Fesih İhbarnamesi Hazırlayın ve Noter Kanalıyla Gönderin: Fesih kararınızı resmiyete dökmenin en güvenli ve yasal olarak en güçlü yolu, bir “fesih ihbarnamesi” hazırlayıp bunu noter aracılığıyla karşı tarafa tebliğ ettirmektir. Bu belge, fesih iradenizi belirli bir tarihte karşı tarafa bildirdiğinizin inkâr edilemez kanıtıdır. İhtarname, fesih nedenlerinizi kısaca belirtebilir ve sözleşmedeki ihbar süresine uyarak sözleşmeyi sonlandırdığınızı ifade eder. Bu adımı atmanız, sizi sürecin devamında hukuki olarak güçlü bir konuma getirir ve “haberim yoktu” gibi iddiaların önüne geçer.  

Adım 2: İSG-KATİP Üzerinde Sözleşmenin Sonlandırılması

Fiziki olarak sözleşmeyi feshettikten sonra, bu değişikliğin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın resmi platformu olan İSG-KATİP sistemine yansıtılması gerekir. Bu, sürecin en çok endişe yaratan teknik adımıdır, ancak kontrol sizdedir.  

• Sistemdeki Rolünüz: İşveren (hizmet alan) olarak, İSG-KATİP sistemine e-Devlet şifrenizle giriş yapıp mevcut hizmet sözleşmelerinizi görüntüleyebilir ve sonlandırma talebinde bulunabilirsiniz.  
• En Büyük Endişe: “Eski Firmam Onaylamazsa Ne Olur?”: Bu, en haklı endişelerden biridir. İdeal senaryoda, fesih bildiriminiz sonrası eski OSGB’niz de sisteme girerek sözleşmenin sonlandırılmasını onaylar ve süreç hızla tamamlanır. Ancak kötü niyetli veya ihmalkâr bir firma bu onayı geciktirebilir. İşte bu noktada 1. Adım’da gönderdiğiniz noter onaylı ihtarname sizin en büyük güvencenizdir. Bu belge, fesih iradenizi kanıtladığı için, eski firmanızın onayı olmasa dahi İSG-KATİP üzerinden tek taraflı fesih sürecini yasal olarak ilerletebilirsiniz. Sistem, belirli bir süre içinde karşı taraftan onay gelmemesi durumunda, sizin talebinizi esas alarak sözleşmeyi düşürebilecek mekanizmalara sahiptir.  

Adım 3: Yeni Partnerle Anlaşma ve İSG-KATİP’te Kesintisiz Atama

Eski sözleşmeyi sonlandırma sürecini başlatırken, eş zamanlı olarak yeni çözüm ortağınızla anlaşma sürecini tamamlamalısınız. Bu, hizmette hiçbir boşluk yaşanmamasını garanti eder.

• Yeni Sözleşme: Yeni OSGB‘nizle hizmet kapsamını, şartları ve beklentilerinizi netleştiren bir sözleşme imzalayın.
• Kesintisiz Atama: İSG-KATİP sisteminin en büyük avantajlarından biri, atama ve sonlandırma işlemlerinin anlık olarak yapılabilmesidir. Eski OSGB’nizle olan sözleşmeniz sistemden düştüğü anda, yeni OSGB’niz aynı gün, hatta aynı saat içinde kendi uzman ve hekim atamalarınızı yapabilir. Bu sayede işletmeniz bir gün bile yasal olarak İSG hizmetinden yoksun kalmaz.  
• Yasal Güvence: 30 Günlük Süre: Endişelerinizi daha da azaltacak önemli bir yasal düzenleme mevcuttur. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, bir hizmet sözleşmesi feshedildiğinde, işverenin yeni bir görevlendirme yapması için 30 günlük yasal bir süresi bulunmaktadır. Bu, İSG-KATİP üzerindeki geçişte yaşanabilecek birkaç günlük olası bir gecikmenin sizi otomatik olarak cezai duruma düşürmeyeceği anlamına gelir. Profesyonel bir OSGB, bu sürece hiç ihtiyaç duymadan geçişi aynı gün tamamlayacaktır, ancak bu yasal hakkınızı bilmek size ek bir güvence sağlar.  

Adım 4: Yasal Evrakların Devir Teslimi (Onaylı Defter ve Diğer Kayıtlar)

Geçişin son adımı, işletmenizin İSG hafızası olan kritik evrakların devralınmasıdır.

• Onaylı Defter ve Sağlık Dosyaları: Her işyerinin noter veya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri tarafından onaylanmış bir “Tespit ve Öneri Defteri” (Onaylı Defter) bulunur. Bu defter, yapılan tüm saha tespitlerini, önerileri ve alınan kararları içerir. Aynı şekilde, çalışanların işe giriş ve periyodik muayene kayıtlarını içeren kişisel sağlık dosyaları da kritik öneme sahiptir.  
• Yasal Sorumluluk: Bu belgeler, hizmeti sunan OSGB’ye değil, doğrudan işyerine aittir. Dolayısıyla, sözleşmeniz sona erdiğinde eski OSGB’nizin bu belgelerin aslını (Onaylı Defter) ve kopyalarını (Sağlık Dosyaları) size teslim etmesi yasal bir zorunluluktur. İlgili yönetmelik, yeni işverenin yazılı talebi üzerine önceki işverenin, çalışanın kişisel sağlık dosyasının bir örneğini bir ay içinde göndermekle yükümlü olduğunu açıkça belirtir.  
• Sorun Çıkması Halinde: Eğer eski firmanız bu konuda işbirliğine yanaşmazsa, yeni çözüm ortağınız size yol gösterecektir. Süreç genellikle resmi bir yazıyla belgelerin talep edilmesiyle başlar. Yanıt alınamaması durumunda, bu yasal bir yükümlülük olduğu için noter kanalıyla ihtar çekme veya yasal yollara başvurma hakkınız saklıdır. Profesyonel bir yeni partner, bu devir teslim sürecini sizin adınıza takip ederek yükünüzü hafifletir.

Yeni Bir Sayfa: İdeal İSG Çözüm Ortağınızı Seçmek İçin Kontrol Listesi

Doğru OSGB’yi seçmek, sadece daha iyi hizmet almak değil, aynı zamanda İSG’yi bir maliyet kaleminden bir yatırım aracına dönüştürmektir. Bu süreçte fiyat, tek kriteriniz olmamalıdır. Aşağıdaki kontrol listesi, potansiyel çözüm ortaklarınızı değerlendirirken size yol gösterecek ve işletmeniz için en doğru kararı vermenize yardımcı olacaktır.

1. Önleyici ve Stratejik Yaklaşım Sunuyorlar mı?

Bir OSGB’ye sormanız gereken ilk soru, yaklaşımlarının ne olduğudur. Sadece yasal zorunlulukları yerine getirmeyi mi hedefliyorlar, yoksa İSG’yi işletmenizin genel performansını artıracak bir araç olarak mı görüyorlar?

• Kontrol Soruları:
  • “İSG hizmetlerinizin işletmemize sağlayacağı yatırımın geri dönüşünü (ROI) nasıl ölçüyorsunuz?”
  • “İş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmanın ötesinde, çalışan verimliliğini ve motivasyonunu artırmaya yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?”  
  • “Bize reaktif ‘sorun çözme’ yerine önleyici ‘risk önleme’ kültürünü nasıl yerleştireceğinize dair bir metodolojiniz var mı?”  

Gerçek bir çözüm ortağı, size sadece tehlikeleri değil, aynı zamanda güvenli bir çalışma ortamının getireceği verimlilik, kalite artışı ve maliyet tasarrufu gibi fırsatları da anlatabilmelidir.

2. Teknolojik Altyapıları ve Dijital Şeffaflıkları Nedir?

21. yüzyılda İSG yönetimi, kağıt ve klasörlerle değil, dijital platformlarla yapılır. Teknoloji, şeffaflığın, hızın ve verimliliğin anahtarıdır.

• Kontrol Soruları:
  • “Tüm İSG dokümanlarımıza (risk analizleri, eğitim sertifikaları, saha denetim raporları vb.) 7/24 ulaşabileceğimiz bir online müşteri portalı veya mobil uygulamanız var mı?”  
  • “Raporlama sisteminiz (İBYS), Bakanlığın sistemleriyle tam entegre çalışıyor mu ve veriler güvenli bir şekilde aktarılıyor mu?”  
  • “Saha denetimlerinde tespit edilen uygunsuzlukları fotoğraflı ve anlık olarak takip edebileceğimiz bir dijital sisteminiz mevcut mu?”  

Dijitalleşmiş bir OSGB, size sadece evrak teslim etmez; size veri, analiz ve anlık kontrol imkanı sunar. Bu, süreçler üzerinde tam hakimiyet kurmanızı sağlar.

3. Uzman Kadroları ve Sektörel Deneyimleri Kanıtlanmış mı?

Her sektörün kendine özgü riskleri ve dinamikleri vardır. Bir gıda üretim tesisinin İSG ihtiyaçları ile bir inşaat şantiyesininki bir değildir. Bu nedenle, OSGB’nin kadrosunun yetkinliği ve deneyimi hayati önem taşır.

• Kontrol Soruları:
  • “Ekibinizde bizim sektörümüzde (imalat, lojistik, inşaat, perakende vb.) uzmanlaşmış iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bulunuyor mu?”  
  • “Bizimle benzer ölçekte ve sektörde hizmet verdiğiniz firmalardan referanslar veya başarı hikayeleri paylaşabilir misiniz?”
  • “Uzmanlarınızın sürekli mesleki gelişimini ve mevzuat değişikliklerini takip etmelerini nasıl sağlıyorsunuz?”

Anka Tek OSGB gibi deneyimli firmalar, farklı sektörlerdeki lider firmalarla uzun yıllara dayanan iş birlikleri sayesinde kanıtlanmış bir uzmanlık sunar.  

4. Şeffaf İletişim ve Anlaşılır Raporlama Vaat Ediyorlar mı?

İletişimsizlik, en büyük memnuniyetsizlik kaynaklarından biridir. Yeni partnerinizin bu konuda net taahhütler vermesi gerekir.

• Kontrol Soruları:
  • “Acil durumlar ve günlük operasyonlar için bize atanacak özel bir müşteri temsilcimiz olacak mı?”
  • “İletişim protokolleriniz nelerdir? Hangi kanallardan (telefon, e-posta, portal) ne kadar sürede geri dönüş yapmayı taahhüt ediyorsunuz?”
  • “Sunduğunuz raporlar, İSG terminolojisine hakim olmayan bir yönetici için bile anlaşılır ve eyleme geçirilebilir bir formatta mı?”  

Şeffaf iletişim, güvene dayalı bir ortaklığın temelidir.

5. Yapılandırılmış Bir Müşteri Oryantasyon Süreçleri Var mı?

Profesyonel bir OSGB, hizmete “hadi başlayalım” diyerek başlamaz. İşletmenizi ve ihtiyaçlarınızı derinlemesine anlamak için yapılandırılmış bir başlangıç süreci uygular. Bu, bir firmanın kalitesini ve süreç olgunluğunu gösteren en önemli işaretlerden biridir.

• Kontrol Soruları:
  • “Bizimle çalışmaya başladığınızda ilk 30-60-90 günde neler yapacaksınız? Bir oryantasyon veya başlangıç planınız var mı?”  
  • “Bu başlangıç sürecinde hangi kilit personellerimizle görüşeceksiniz, hangi dokümanlarımızı inceleyeceksiniz ve operasyonlarımızı nasıl analiz edeceksiniz?”  
  • “Hizmet başlangıcında karşılıklı beklentileri netleştirmek ve performans hedefleri belirlemek için bir başlangıç toplantısı yapıyor musunuz?”  

İyi bir başlangıç, başarılı bir ortaklığın yarısıdır. Yapılandırılmış bir oryantasyon süreci, yeni OSGB’nizin işletmenize hızla adapte olmasını ve en başından itibaren doğru adımlar atmasını sağlar.

Yukarıda saydığımız tüm bu kriterler, Anka Tek OSGB’nin hizmet felsefesinin temelini oluşturur. Sadece bir hizmet sağlayıcı değil, işletmenizin bir çözüm ortağı olma vizyonumuzu ve(https://ankatekosgb.com.tr/) buradan inceleyebilirsiniz.

Sonuç: Yükümlülükten Verimliliğe, Endişeden Huzura Geçiş

OSGB firması değiştirme kararı, ilk bakışta yönetilmesi gereken bir sorun gibi görünebilir. Ancak bu rehberde de detaylıca ele aldığımız gibi, bu karar aslında işletmenizin İSG kültürünü, çalışanlarınızın esenliğini ve nihayetinde karlılığınızı bir üst seviyeye taşıyacak stratejik bir fırsattır.

Reaktif, iletişimsiz ve katma değer sunmayan bir hizmet sağlayıcı ile çalışmak, sadece yasal bir yükümlülüğü yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda işletmenizin üzerine görünmez bir maliyet ve risk yükler. Buna karşılık, teknoloji odaklı ve stratejik düşünen bir çözüm ortağı, bu yasal zorunluluğu verimlilik, motivasyon ve kurumsal itibar kaynağına dönüştürür. Doğru partnerle, “ceza yememek için yapılan harcama” algısı, “işletmemi geleceğe taşıyan yatırım” bilincine dönüşür.  

Geçiş sürecinin yasal ve teknik adımlarının, doğru bir rehberlikle ne kadar yönetilebilir olduğunu artık biliyorsunuz. Korku duvarını yıktığınıza ve elinizde doğru partneri seçmek için net bir kontrol listesi olduğuna göre, artık endişeden huzura geçme vakti gelmiştir.

Mevcut hizmetinizin işletmenizin potansiyelini kısıtladığını ve hak ettiğiniz değeri sunmadığını düşünüyorsanız, bir sonraki adımı atmaktan çekinmeyin. Gelin, tanışalım. Anka Tek OSGB’nin yaklaşımının işletmenize nasıl katma değer sağlayabileceğini ve bu geçiş sürecini sizin için nasıl sorunsuz hale getirebileceğimizi konuşalım. İşletmenize özel bir çözüm planı oluşturmak için uzmanlarımızla bugün iletişime geçin.  

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)