İçindekiler
1. Giriş İş Kazası Bildirimi Neden Hayati Önem Taşır?
İş kazaları, çalışma hayatının en talihsiz ve ciddi olaylarından biridir. Meydana gelen bir iş kazasının ardından atılacak adımlar, hem işverenin yasal sorumluluklarını yerine getirmesi hem de kazaya uğrayan çalışanın haklarının korunması açısından büyük bir titizlik gerektirir. Bu adımların başında ise Sosyal Güvenlik Kurumu‘na (SGK) yapılacak iş kazası bildirimi gelmektedir. Zamanında ve doğru bir şekilde yapılan bildirim, işverenleri olası ağır idari para cezalarından ve ek hukuki sorunlardan korurken, çalışanların SGK tarafından sunulan sağlık yardımları ve mali desteklere erişimini güvence altına alır.
Bu süreç, özellikle 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çerçevesinde şekillenmekte olup, işverenler için bir dizi yükümlülük getirmektedir. İş kazası bildiriminin doğru ve adil bir şekilde işlemesi, tüm sürecin şeffaflığı açısından kritik bir role sahiptir. Ancak, işverenler bazen bu sürecin karmaşıklığı, potansiyel sonuçlarından duyulan endişe veya bilgi eksikliği nedeniyle bildirimde gecikebilir veya hatalı davranabilirler.
Bu noktada, sürecin ciddiyetinin farkında olmak ve doğru bilgiyle hareket etmek esastır. İş kazası bildiriminin “hayati önemi”, sadece yasal bir zorunluluk olmasından değil, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği kültürünün temel bir parçası olmasından ve etik sorumlulukları da beraberinde getirmesinden kaynaklanır. Bu, işyerinde güvenli bir çalışma ortamı oluşturma ve sürdürme taahhüdünün bir göstergesidir. Anka Tek OSGB, bu karmaşık ve stresli olabilen süreçlerde, işverenlere mevzuatın gerekliliklerini doğru bir şekilde yerine getirmeleri için rehberlik eden bir çözüm ortağıdır.
2. İş Kazası Nedir? Hangi Durumlar SGK Kapsamında Değerlendirilir?
Bir olayın SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilebilmesi için öncelikle “iş kazası” tanımının ve kapsamının net bir şekilde anlaşılması gerekmektedir. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesi, iş kazasını, sigortalının çalışma hayatında kanunda sayılan hallerden birinde meydana gelen ve sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olay olarak tanımlar.
SGK’nın bir olayı iş kazası olarak değerlendirebilmesi için üç temel unsurun bir arada bulunması gerekmektedir :
- Kazayı geçiren kişinin sigortalı olması.
- Sigortalının mutlaka bir olay ile karşılaşmış olması.
- Meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen engelli hale gelmesi (yaralanma, hastalık veya ölüm).
5510 Sayılı Kanun’da belirtilen ve iş kazası sayılan haller şunlardır :
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen kazalar.
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle (işyeri dışında olsa bile) meydana gelen kazalar.
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazalar. Örneğin, bir çalışanın iş için farklı bir şehirdeki bir toplantıya giderken yolda geçirdiği kaza iş kazası sayılabilir.
- Hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda meydana gelen kazalar.
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen kazalar. Örneğin, işçi servisinin yaptığı kaza sonucu çalışanların yaralanması veya vefat etmesi iş kazası kapsamında değerlendirilir.
- Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının (4/b kapsamında olanlar) yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen kazalar.
İşverenlerin, iş kazası tanımının sadece işyeri sınırları içinde meydana gelen olaylarla kısıtlı olmadığını bilmeleri önemlidir. Kanun, işverenin sorumluluk alanını ve dolayısıyla iş kazası kapsamını daha geniş tutmaktadır. Bu durum, özellikle işyeri dışında görevlendirilen veya işverenin sağladığı araçla ulaşımını gerçekleştiren çalışanlar için geçerlidir. Bu tür durumların da iş kazası olarak bildirilmesi gerektiğinin farkında olunmaması, eksik veya hatalı bildirimlere yol açabilir. Ayrıca, bir olayın iş kazası sayılabilmesi için kazayı geçiren kişinin “sigortalı” olması şartı, işverenlerin tüm çalışanlarını işe başladıkları andan itibaren SGK’ya doğru şekilde bildirmelerinin ne denli temel bir yükümlülük olduğunu bir kez daha vurgular. Sigortasız çalıştırılan bir kişinin karıştığı kaza, işveren için çok daha karmaşık hukuki ve mali sorunlara neden olabilir.

3. Altın Kural: İş Kazası Bildirim Süreleri ve Sorumluları
İş kazası bildirim sürecinde en kritik nokta, yasal bildirim sürelerine harfiyen uyulmasıdır. Bu süreler kesin olup, gecikmeler ciddi yaptırımlara yol açabilir. Bildirim sorumluluğu ve süreleri, çalışanın sigortalılık statüsüne ve bildirimin yapılacağı kuruma göre değişiklik gösterir.
Bildirim Yükümlülükleri ve Süreleri Tablosu
Aşağıdaki tablo, iş kazası bildirim yükümlülüklerini ve yasal süreleri özetlemektedir:
Kurum | Bildirim Yapacak Kişi (Sigortalılık Statüsüne Göre) | Bildirim Süresi |
Kolluk Kuvvetleri (Polis/Jandarma) | İşveren (4/a kapsamındaki çalışanlar için) | Derhal |
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) | İşveren (4/a kapsamındaki çalışanlar için) | Kazanın olduğu tarihten sonraki üç iş günü içinde (İş kazasının öğrenildiği tarihten başlama istisnasına dikkat!) |
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) | Kendi Adına ve Hesabına Çalışan (4/b kapsamındakiler) | Bir ayı geçmemek şartıyla, rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonraki üç iş günü içinde |
Detaylar ve Önemli Noktalar:
- Hizmet Akdine Tabi Çalışanlar (4/a): Bu kapsamdaki sigortalıların iş kazası geçirmesi durumunda bildirim yükümlülüğü işverene aittir.
- Kolluk Kuvvetlerine Bildirim: Kaza, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine (polis veya jandarma) derhal bildirilmelidir. “Derhal” ifadesi, mümkün olan en kısa sürede, gecikmeksizin anlamına gelir. Bu bildirim, olayın resmi kayıtlara geçmesi ve gerekli adli soruşturmanın başlatılabilmesi için zorunludur. İşverenlerin genellikle SGK bildirimine odaklanıp bu acil yükümlülüğü göz ardı etmeleri, ayrı hukuki sorunlara ve soruşturmanın zorlaşmasına neden olabilir.
- SGK’ya Bildirim: İş kazası, olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmelidir. “İş günü” hesaplanırken resmi tatiller ve hafta sonları (Cumartesi, Pazar) dikkate alınmaz. Örneğin, Pazartesi günü meydana gelen bir iş kazasının en geç Perşembe günü mesai bitimine kadar, Çarşamba günü meydana gelen bir kazanın ise (araya hafta sonu giriyorsa) en geç bir sonraki Pazartesi günü mesai bitimine kadar bildirilmesi gerekir.
- Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanlar (4/b): Bu sigortalılar, geçirdikleri iş kazasını, bir ayı geçmemek şartıyla, rahatsızlıklarının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonraki üç iş günü içinde kendileri SGK’ya bildirmekle yükümlüdürler.
- İş Kazasının İşverenin Kontrolü Dışında Meydana Gelmesi: Eğer iş kazası, işverenin kontrolü dışındaki bir yerde (örneğin, görevli gidilen başka bir şehirde) meydana gelmişse ve işveren durumu sonradan öğrenmişse, SGK’ya yapılacak 3 iş günlük bildirim süresi, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Bu istisnanın geçerli olabilmesi için işverenin, kazayı hangi tarihte öğrendiğini kanıtlayıcı belgelere (örneğin, çalışanın yazılı bildirimi, tanık ifadeleri) sahip olması ve bu durumu SGK’ya izah edebilmesi büyük önem taşır. Aksi takdirde, SGK standart süreyi esas alabilir.
Anka Tek OSGB gibi uzman kuruluşlar, öncelikli olarak 4/a kapsamındaki çalışanları istihdam eden işverenlere hizmet verse de, 4/b sigortalılarının bildirim süreçleri hakkında da bilgi sahibi olmak, konuya bütüncül bir bakış açısı sunar ve kurumun genel uzmanlığını pekiştirir.
4. Adım Adım SGK İş Kazası Bildirimi: e-Devlet ve Diğer Yöntemler
İş kazasının SGK’ya bildirilmesi için günümüzde en yaygın, hızlı ve tavsiye edilen yöntem elektronik ortamdır. Ancak, olası aksaklıklar veya özel durumlar için alternatif yöntemler de mevcuttur.
Elektronik Bildirim (e-SGK / e-Devlet Üzerinden):
SGK, iş kazası ve meslek hastalığı bildirimlerinin internet üzerinden yapılabilmesi için bir uygulama sunmaktadır. Bu uygulamaya genellikle e-Devlet kapısı üzerinden veya doğrudan https://uyg.sgk.gov.tr/IsvBildirimFormu/welcome.do
adresi aracılığıyla erişilebilir. İşverenler, bu sisteme e-Bildirge kullanıcı adı ve şifreleri ile giriş yapabilirler.
Online bildirim formunda genel olarak aşağıdaki bilgilerin girilmesi talep edilir :
- İşyeri Bilgileri: Bildirimi yapan işyerine ait SGK sicil numarası, çalışan sayısı, iletişim bilgileri, işyerinin çalışma saatleri ve bildirimi yapan yetkili kişinin bilgileri.
- Kaza Yeri ve Zamanı: Kazanın meydana geldiği ülke, il, ilçe, tam adres ile kaza tarihi ve saati. Yurtdışında meydana gelen kazalar için işyerinin Türkiye’de bağlı bulunduğu il ve ilçe bilgisi girilmelidir.
- Kaza Bilgileri: Kazaya sebep olan olay, kullanılan araç-gereç, kazanın meydana geldiği bölüm/yer ve olayın ayrıntılı açıklaması. Kazayı gören tanıkların olup olmadığı ve varsa kimlik bilgileri de bu bölümde istenebilir.
- Kaza Geçiren Personel Bilgileri: Kazazedenin T.C. kimlik numarası, adı-soyadı, esas mesleği, işyerindeki fiili görevi, prim ödeme durumu, kaza anında yürüttüğü faaliyetler.
- Yaralanma Bilgileri: Yaralanmaya neden olan olay ve araç/gereç, yaranın türü (kırık, ezilme, kesik vb.) ve vücuttaki yeri.
- İş Göremezlik ve Tıbbi Müdahale: Kaza sonucu iş göremezlik durumu (yok, var, ölüm, uzuv kaybı vb.), varsa rapor süresi, tıbbi müdahale yapılıp yapılmadığı, kim tarafından ve nerede yapıldığı gibi detaylar.
Bu online sistem, girilen bildirimlerin daha sonra görüntülenmesine ve yasal süreler içinde güncellenmesine de olanak tanır. Ancak, yasal bildirim süresi geçtikten sonra “kaza tarihi” gibi kritik bilgilerde değişiklik yapılamayacağı, bu tür durumlar için ilgili SGK müdürlüğüne başvurulması gerektiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, online forma bilgi girişi yapmadan önce tüm verilerin eksiksiz ve doğru bir şekilde toplanmış olması, özellikle bir sonraki bölümde detaylandırılacak olan “İş Kazası Tutanağı”nın titizlikle hazırlanmış olması büyük önem taşır. Tutanak, e-SGK bildiriminin temel veri kaynağıdır.
Alternatif Bildirim Yöntemleri:
Elektronik sistemin kullanılamadığı veya tercih edilmediği durumlarda aşağıdaki yöntemlerle de bildirim yapılabilir :
- Doğrudan Başvuru: “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi” doldurularak işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne veya Sosyal Güvenlik Merkezi’ne elden teslim edilebilir. Bu form, SGK’nın resmi web sitesinden (örneğin,
https://www.sgk.gov.tr/Diger/FormveDilekceler/fed1b24a-9610-4ec1-8a4c-2d51dbb6db2c/
adresinden) temin edilebilir.
Ayrıca web sitemizden direkt olarak indirebilirsiniz;
Ek-032 İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu İndir
Ek-082 İş Kazası Meslek Hastalığı Bildirim Formu-Sağlık Hizmet Sunucuları İndir
Ek-083 Devlet Memurları İstirahat Raporu Görüntüleme Ve İş Kazası-Meslek Hastalığı Bildirim Uygulaması Yetki Talep Formu İndir - Taahhütlü Posta ile Gönderim: Doldurulan bildirge, iadeli taahhütlü posta yoluyla ilgili SGK birimine gönderilebilir. Bu yöntemde, bildirgenin postaya verildiği tarih (postane kaşesindeki tarih) SGK’ya bildirim tarihi olarak kabul edilir. Bu nedenle, posta gönderi alındısının ve iade kartının saklanması, olası bir anlaşmazlık durumunda ispat açısından kritik öneme sahiptir.
Dijital sistemlerin yaygınlaşmasıyla e-SGK üzerinden bildirim öncelikli olsa da, alternatif yöntemlerin varlığı, her koşulda yasal yükümlülüğün yerine getirilebilmesi için bir güvence sunar. Ancak, posta gibi yöntemlerde ispat yükümlülüğünün işverende olduğu unutulmamalıdır.

5. Kritik Belge: İş Kazası Tutanağı Nasıl Hazırlanmalı? Püf Noktaları ve Sık Yapılan Hatalar
İş kazası bildirim sürecinin temel taşlarından biri, olayın hemen ardından titizlikle hazırlanması gereken “İş Kazası Tutanağı“dır. Bu tutanak, sadece işverenin SGK’ya yapacağı bildirime esas teşkil etmekle kalmaz, aynı zamanda olası hukuki süreçlerde ve denetimlerde de kritik bir delil niteliği taşır. SGK tarafından düzenlenen ve olayın niteliğini, kusur durumlarını belirleyen iş kazası raporları, tazminat davaları gibi süreçlerde son derece önemlidir.
İş Kazası Tutanağında Bulunması Gereken Temel Bilgiler:
Her iş kazası kendine özgü koşullar içerse de, kapsamlı bir iş kazası tutanağında genel olarak aşağıdaki unsurlar bulunmalıdır :
- Kaza Geçiren İşçinin Kimlik ve İş Bilgileri: Adı-soyadı, T.C. kimlik numarası, SGK sicil numarası, görevi, işe başlama tarihi, iletişim bilgileri.
- Kaza Detayları: Kazanın meydana geldiği tarih, saat, yer (işyerinin hangi bölümü olduğu açıkça belirtilmeli), kaza anında işyerinde çalışan işçi sayısı, kazaya tanıklık edenlerin sayısı.
- Kaza Geçiren İşçinin İfadesi: Kazazedenin olayı kendi anlatımıyla, ayrıntılı ve kronolojik bir şekilde (nasıl olduğu, ne yaptığı, yaralanma şekli, olay sonrası yapılanlar vb.) açıklaması. İfadenin sonunda işçinin imzası bulunmalıdır.
- Birim Amirinin (İlk Yönetici/Formen vb.) İfadesi: Kazanın olduğu bölümden sorumlu amirin olaya ilişkin gözlemleri, kazanın oluş şekli hakkındaki bilgisi ve alınan önlemler. İmzasının bulunması gerekir.
- Tanık İfadeleri: Kazaya tanıklık eden kişilerin (varsa) her birinin ayrı ayrı, olayı nasıl gördüklerini, duyduklarını ve bildiklerini detaylı bir şekilde anlatan ifadeleri. Her tanığın ifadesinin altında kendi imzası olmalıdır.
- Kazaya İlişkin Fotoğraf ve Kroki: Kaza yerinin, kazaya neden olan ekipmanın veya durumun net fotoğrafları ve olayın meydana geldiği yeri gösteren basit bir kroki eklenmelidir. Bu görsel materyaller, olayın anlaşılmasına büyük katkı sağlar.
- Yapılan İlk Yardım ve Sağlık Müdahaleleri: Kazazedeye yapılan ilk yardım, sağlık kuruluşuna sevk edilip edilmediği, sevk edildiyse hangi sağlık kuruluşuna götürüldüğü gibi bilgiler.
Tutanak Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktaları:
- Objektiflik ve Detay: Tutanak, yorumdan ziyade somut gerçeklere dayanmalı, olay açık ve ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır.
- Zamanlılık: İfadeler, olayın hemen ardından, hafızalar tazeyken alınmalıdır.
- İmzalar: Tüm ifadelerin (kazazede, amir, tanıklar) ilgili kişiler tarafından okunup imzalanması şarttır.
- Özgünlük: Her kaza farklıdır; bu nedenle standart bir form kullanılsa bile, tutanak olayın özgün koşullarını yansıtacak şekilde doldurulmalıdır.
Sık Yapılan Hatalar ve Kaçınılması Gerekenler:
- Eksik veya Belirsiz Bilgiler: Olayın oluş şeklinin, yerinin veya zamanının net bir şekilde belirtilmemesi.
- İmza Eksikliği: İlgili kişilerin imzalarının alınmaması tutanağın geçerliliğini zayıflatır.
- Yönlendirici Sorular: İfade alırken kişileri belirli bir cevaba yönlendirecek sorulardan kaçınılmalıdır.
- Gecikme: Tutanağın olaydan çok sonra, detaylar unutulduktan sonra hazırlanması.
- Görsel Kanıt Eksikliği: Fotoğraf veya kroki eklenmemesi.
- Usul Hataları: İş kazası tutanağı hazırlanırken usul hukuku kurallarına dikkat edilmesi son derece önemlidir. Usul hukukunda yapılacak hatalar, tutanağın geçersiz sayılmasına yol açabilir. Bu durum, özellikle karmaşık veya ihtilaflı kazalarda işvereni zor durumda bırakabilir. Bu nedenle, özellikle ciddi kazalarda veya hukuki süreçlerin öngörüldüğü durumlarda bir OSGB uzmanından veya hukuk danışmanından destek almak, bu tür kritik hataların önüne geçilmesine yardımcı olabilir.
İş kazası tutanağının titizlikle ve usulüne uygun olarak hazırlanması, sadece yasal bir yükümlülük olmanın ötesinde, işverenin iyi niyetini ve olayı aydınlatma çabasını gösteren, adil bir süreç yönetimi için de elzem bir adımdır.
6. Bildirim Yapmamanın Ağır Sonuçları: 2025 Güncel Cezalar ve Diğer Yaptırımlar
İş kazası bildirim yükümlülüğünün yasal süreler içinde yerine getirilmemesi, işverenler için ciddi mali ve hukuki sonuçlar doğurur. Devlet, bu konuda caydırıcılığı sağlamak amacıyla önemli idari para cezaları ve ek yaptırımlar öngörmüştür.
2025 Yılı İdari Para Cezaları:
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca, iş kazasının SGK’ya süresi içinde bildirilmemesi veya geç bildirilmesi durumunda uygulanacak idari para cezaları, her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenmektedir. 2025 yılı için geçerli olan ceza tutarları, işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre farklılık göstermektedir.
Aşağıdaki tablo, 2025 yılı için iş kazası bildirmeme veya geç bildirme durumunda uygulanabilecek idari para cezalarını göstermektedir :
2025 Yılı İş Kazası Bildirmeme/Geç Bildirme Cezaları (6331 Sayılı Kanun Uyarınca)
Çalışan Sayısı | İşyeri Tehlike Sınıfı | Ceza Tutarı (TL) (2025) |
10 Kişiden Az Çalışanı Olan | Az Tehlikeli | 35.416 TL |
Tehlikeli | 44.260 TL | |
Çok Tehlikeli | 53.113 TL | |
10-49 Çalışanı Olan | Az Tehlikeli | 35.416 TL |
Tehlikeli | 53.113 TL | |
Çok Tehlikeli | 70.818 TL | |
50 ve Daha Fazla Çalışanı Olan | Az Tehlikeli | 53.113 TL |
Tehlikeli | 70.818 TL | |
Çok Tehlikeli | 106.228 TL |
Bu cezalar, her bir bildirilmeyen veya geç bildirilen iş kazası olayı için ayrı ayrı uygulanabilir. Tehlike sınıfı yükseldikçe ve çalışan sayısı arttıkça ceza miktarlarının da arttığı görülmektedir. Bu durum, yasa koyucunun riskin yüksek olduğu ve daha fazla kişinin etkilenebileceği işyerlerinde daha caydırıcı önlemler aldığını göstermektedir.
Diğer Mali Yaptırımlar:
İdari para cezalarına ek olarak, iş kazasını SGK’ya süresi içinde bildirmeyen işverenler başka mali yükümlülüklerle de karşılaşabilirler:
- Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Rücu Edilmesi: Eğer işveren, iş kazasını yasal süresi içinde SGK’ya bildirmezse, SGK tarafından sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası), bildirimin yapıldığı tarihe kadar olan kısmı için işverenden tahsil edilir. Yani, işveren geciktiği her gün için, sigortalının alması gereken ve SGK tarafından karşılanan bu ödeneği Kurum’a geri ödemek zorunda kalır. Bu durum, özellikle uzun süreli raporlarda idari para cezasını aşan miktarlara ulaşabilir ve işveren için sürekli bir mali yük anlamına gelir.
- Kayıt ve Rapor Tutma Yükümlülüğünün İhlali: İş kazasıyla ilgili gerekli kayıtların tutulmaması ve raporların düzenlenmemesi gibi her bir yükümlülük ihlali için de ayrı idari para cezaları uygulanabilir. (Not: Bu kaynaklardaki ceza miktarları eski olup, güncel tutarlar için ilgili yılın yeniden değerleme oranlarına bakılmalıdır, ancak prensip geçerlidir.)
Potansiyel Cezai Sorumluluk:
İdari yaptırımların yanı sıra, iş kazasının meydana gelmesinde işverenin veya işveren vekillerinin kusuru (ihmal, tedbirsizlik vb.) tespit edilirse ve bu durum çalışanın yaralanmasına veya ölümüne neden olmuşsa, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında taksirle yaralama veya taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarından dolayı cezai sorumluluk da gündeme gelebilir. Bu durum, para cezalarının ötesinde hapis cezası gibi daha ağır sonuçlar doğurabilir.
Bu ağır sonuçlar, iş kazası bildirim sürecinin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin önemini açıkça ortaya koymaktadır. Cezalar sadece bir “ceza” olmanın ötesinde, sosyal güvenlik sisteminin finansmanına katkıda bulunmayı ve işverenleri daha güvenli çalışma ortamları yaratmaya teşvik etmeyi amaçlar.

7. İş Kazası Sonrası Çalışanın SGK’dan Doğan Hakları Nelerdir?
İş kazası geçiren sigortalı çalışanların, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından iş kazası sigortası kapsamında sağlanan bir dizi hakkı bulunmaktadır. Bu haklardan yararlanabilmek için, iş kazası sigortası kolunda herhangi bir prim ödeme gün sayısı sınırı bulunmamaktadır. Bu, sigortalının işe yeni başlamış olsa dahi, iş kazası geçirmesi durumunda bu haklardan faydalanabileceği anlamına gelir ve sosyal güvenlik sisteminin bu konudaki koruyucu yönünü vurgular.
İş kazası sigortasından sağlanan temel haklar şunlardır :
- Geçici İş Göremezlik Ödeneği (Rapor Parası):
- İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince sigortalıya geçici olarak çalışamadığı günler için ödenen bir meblağdır.
- Hesaplanması: Yatarak tedavilerde günlük kazancın yarısı; ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın üçte ikisi olarak ödenir.
- Bu ödenek, sigortalının tedavi sürecindeki gelir kaybını telafi etmeyi amaçlar.
- Sürekli İş Göremezlik Geliri:
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kalıcı olarak kaybeden sigortalıya bağlanan aylıktır.
- Hesaplanması: Sigortalının meslekte kazanma gücündeki kayıp oranına (sürekli iş göremezlik derecesi – SİD) ve prime esas kazancına göre belirlenir. Tam iş göremezlik halinde günlük kazancın %70’i üzerinden hesaplanır.
- Ölüm Geliri:
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine (eş, çocuk, anne-baba gibi yasal mirasçılarına belirli şartlarda) bağlanan aylıktır.
- Evlenme Ödeneği (Çeyiz Parası):
- Ölüm geliri almakta iken evlenen kız çocuklarına, bir defaya mahsus olmak üzere, almakta oldukları gelirin belirli bir katı tutarında ödenen toplu bir meblağdır.
- Cenaze Ödeneği:
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu vefat eden sigortalı için, ailesine veya cenazeyi kaldıran kişilere ödenen bir yardımdır.
Sigortalılar, geçici iş göremezlik ödeme durumlarını ve ödenen miktarları e-Devlet üzerinden sorgulayabilirler. Bu, sürecin şeffaflığı ve sigortalıların kendi haklarını takip edebilmeleri açısından önemli bir kolaylıktır.
SGK Yardımları ve Tazminat Davaları:
SGK tarafından sağlanan bu yardımlar, sigortalının veya hak sahiplerinin ilk ve temel güvencesidir. Ancak, iş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusuru (iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması, ihmal vb.) bulunuyorsa, sigortalı veya hak sahipleri, SGK yardımlarına ek olarak, işverene karşı İş Mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına da sahiptirler. Bu davalar, SGK’nın karşılamadığı zararların (örneğin, manevi yıpranma, destekten yoksun kalma tazminatının SGK tarafından ödenen gelirden fazla olan kısmı vb.) tazmin edilmesini amaçlar. Dolayısıyla, işverenin SGK bildirimlerini doğru ve zamanında yapması, olası bir hukuk davasında kendi durumunu da etkileyebilecek bir faktör olarak değerlendirilebilir.
8. Anka Tek OSGB Bu Zorlu Süreçte Nasıl Yanınızda?
İş kazası sonrası bildirim süreci, işverenler için hem yasal zorunlulukları hem de potansiyel riskleri nedeniyle oldukça stresli ve karmaşık olabilir. Anka Tek OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi), tam da bu noktada, işverenlerin bu zorlu süreci doğru, eksiksiz ve yasalara uygun bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmak için uzman kadrosuyla hizmet vermektedir. Bir OSGB’nin rolü, sadece kaza sonrası reaktif destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda önlemlerle iş kazalarının en baştan önlenmesine katkıda bulunmaktır.
Anka Tek OSGB, iş kazası bildirim sürecinde ve genel iş sağlığı güvenliği yönetiminde işverenlere şu temel konularda destek olur:
- Rehberlik ve Danışmanlık: İş kazası meydana geldiğinde, işverenin yasal yükümlülükleri, bildirim süreleri, hazırlanması gereken belgeler ve izlenmesi gereken prosedürler hakkında güncel mevzuata dayalı, net ve anlaşılır rehberlik sunar.
- Doğru ve Zamanında Bildirim Yapılmasına Destek: SGK’ya yapılacak elektronik (e-SGK) veya fiziki bildirimlerin doğru bilgilerle ve yasal süreler kaçırılmadan yapılmasına yardımcı olur. Gerekli formların doldurulması ve sürecin takibi konusunda destek sağlar.
- İş Kazası Tutanağı Hazırlama Desteği: Olayın tüm detaylarını içeren, yasal gerekliliklere uygun ve delil niteliği taşıyabilecek kapsamlı bir iş kazası tutanağının hazırlanması sürecinde aktif rol alır veya danışmanlık yapar. Bu, olası hukuki süreçlerde işverenin elini güçlendirir.
- Kaza Kök Neden Analizi: Meydana gelen iş kazasının temel nedenlerini belirlemek için detaylı bir analiz yapar. Bu analiz, benzer kazaların gelecekte tekrarlanmasını önlemek için alınması gereken düzeltici ve önleyici faaliyetlerin saptanmasına yardımcı olur.
- Yasal Süreçlerin ve Mevzuat Değişikliklerinin Takibi: İş sağlığı ve güvenliği alanındaki yasal düzenlemeler dinamiktir. Anka Tek OSGB, mevzuattaki değişiklikleri takip ederek işverenleri bilgilendirir ve uyum süreçlerine destek olur.
- İSG Eğitimleri: Çalışanların ve yöneticilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmelerini sağlamak, güvenli çalışma alışkanlıkları kazandırmak ve kaza risklerini azaltmak amacıyla periyodik ve özel eğitimler düzenler.
- Risk Değerlendirmesi: İşyerindeki potansiyel tehlikeleri sistematik bir şekilde belirleyerek bu tehlikelerden kaynaklanabilecek riskleri analiz eder ve bu risklerin kabul edilebilir seviyelere indirilmesi için önleyici tedbirler önerir.
- Acil Durum Eylem Planları: Yangın, deprem, kimyasal sızıntı gibi acil durumlara karşı hazırlıklı olunması için işyerine özgü acil durum eylem planlarının hazırlanmasına ve tatbikatların yapılmasına destek verir.
Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için, bu tür yasal ve teknik süreçleri takip etmek ve yönetmek ek bir yük oluşturabilir. Anka Tek OSGB gibi yetkili bir OSGB ile çalışmak, işverenlerin bu yükümlülükleri uzman bir ekibe devrederek kendi ana faaliyet alanlarına odaklanmalarını sağlar. Ayrıca, OSGB’lerin de yasalara karşı sorumlulukları bulunmaktadır; örneğin, iş kazası raporlarını usulüne uygun tutmayan OSGB’ler de cezai yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu durum, OSGB’lerin hizmet kalitelerini yüksek tutmaları ve yasalara uygun hareket etmeleri için ek bir teşvik unsurudur ve işverenler için bir güvence anlamına gelir. Anka Tek OSGB ile çalışmak, işyerinde daha güvenli bir ortam yaratılmasına, yasalara tam uyum sağlanmasına ve olası risklerin en aza indirilmesine katkıda bulunur.

9. Sıkça Sorulan Sorular
İş kazası SGK’ya kaç gün içinde bildirilmelidir?
İş kazası, işveren tarafından olayın olduğu tarihten sonraki üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmelidir. Eğer kaza işverenin kontrolü dışındaki bir yerde olduysa, öğrenildiği tarihten itibaren üç iş günü içinde bildirim yapılır.
İş kazası bildirimi nasıl yapılır?
İş kazası bildirimi e-Devlet üzerinden online olarak (e-SGK uygulaması) , “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi” ile doğrudan SGK müdürlüklerine/merkezlerine veya iadeli taahhütlü posta ile yapılabilir.
İş kazası bildirimini kim yapar?
Hizmet akdine tabi çalışanların (4/a) iş kazası bildirimini işverenleri yapar. Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar (4/b) ise kendi bildirimlerini kendileri yapar.
İş kazası tutanağı nedir ve neden önemlidir?
İş kazası tutanağı, kazanın oluş şeklini, tanık ifadelerini ve detaylarını içeren resmi bir belgedir. SGK bildirimi ve olası hukuki süreçler için kritik bir delil niteliği taşır.
2025 yılında iş kazasını bildirmemenin cezası nedir?
2025 yılı için iş kazasını bildirmemenin cezası, işyerinin tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre değişmekle birlikte, asgari 35.416 TL’den başlamaktadır. Ayrıca SGK’ya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği de işverenden tahsil edilebilir.
İş kazası geçiren çalışanın SGK’dan hangi hakları vardır?
İş kazası geçiren sigortalı, prim gün sayısına bakılmaksızın geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası), sürekli iş göremezlik geliri, ölüm geliri (vefat durumunda hak sahiplerine), evlenme ödeneği ve cenaze ödeneği gibi haklara sahip olabilir.
SGK iş kazası bildirim formu nereden bulunur?
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi, SGK’nın resmi web sitesinden indirilebilir veya e-Devlet üzerinden online olarak doldurulabilir.
İş kazası sonrası tazminat davası açılabilir mi?
Evet, iş kazasında işverenin kusuru varsa, SGK yardımlarına ek olarak, sigortalı veya hak sahipleri işverene karşı İş Mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) iş kazası sürecinde nasıl yardımcı olur?
OSGB‘ler, iş kazası bildirim sürecinde rehberlik eder, yasal sürelerin takibini yapar, iş kazası tutanağının hazırlanmasına destek olur, kaza kök neden analizi yapar ve genel iş sağlığı güvenliği danışmanlığı sunar.
İş kazası sadece işyerinde mi olur?
Hayır, iş kazası sadece işyerinde meydana gelen olaylarla sınırlı değildir. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işyeri dışında, görevli olarak başka bir yere gönderilme sırasında veya işverence sağlanan taşıtla işe gidiş gelişi sırasında meydana gelen kazalar da iş kazası sayılır.
10. Sonuç: İş Kazası Bildiriminde Hızlı Olun, Riskleri Azaltın
İş kazası sonrası SGK bildirim süreci, işverenler için yasal bir zorunluluk olmanın ötesinde, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu rehberde detaylandırıldığı üzere, iş kazasının tanımından bildirim sürelerine, hazırlanması gereken kritik belgelerden bildirim yapılmamasının ağır sonuçlarına ve çalışanın haklarına kadar pek çok önemli nokta bulunmaktadır. Zamanında ve doğru yapılan bir bildirim, işvereni yasal yaptırımlardan korurken, kazaya uğrayan çalışanın da sosyal güvenlik haklarına hızlıca erişimini sağlar.
Bu sürecin temel çıkarımları şunlardır:
- İş kazası bildirimleri, hem kolluk kuvvetlerine (derhal) hem de SGK’ya (3 iş günü içinde) yapılmalıdır.
- e-Devlet üzerinden yapılan bildirimler, sürecin en hızlı ve etkin yoludur.
- “İş Kazası Tutanağı“, olayın aydınlatılması ve yasal süreçler için hayati öneme sahip bir belgedir.
- Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, 2025 yılı itibarıyla işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre değişen ciddi idari para cezalarını ve ek mali yükümlülükleri beraberinde getirir.
- İş kazası geçiren sigortalıların, prim gün sayısına bakılmaksızın SGK tarafından sağlanan önemli hakları (geçici/sürekli iş göremezlik ödeneği, ölüm geliri vb.) bulunmaktadır.
İş kazası bildirim sürecine ve genel olarak iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına hızlı bir yaklaşım sergilemek, sadece yasal bir zorunluluğu yerine getirmek anlamına gelmez; aynı zamanda işletmenin itibarını korumak, çalışan moralini yüksek tutmak ve operasyonel sürekliliği sağlamak açısından da bir yatırımdır. İşletmelerin, iş kazası meydana geldiğinde nasıl hareket edeceklerine dair iç prosedürlerini düzenli olarak gözden geçirmeleri, çalışanlarını bu konuda bilgilendirmeleri ve özellikle karmaşık yasal süreçlerde uzman desteği almaları büyük önem taşımaktadır.
Anka Tek OSGB, işverenlerin bu kritik süreçlerde doğru adımları atmalarına, yasal yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelerine ve daha da önemlisi, iş kazalarını önleyici bir iş sağlığı ve güvenliği sistemi kurmalarına yardımcı olmak için buradadır. İşletmelerin, iş sağlığı ve güvenliği konularında uzman bir OSGB ile çalışarak risklerini azaltmaları ve daha güvenli bir çalışma ortamı tesis etmeleri, hem çalışanlar hem de işletmenin geleceği için atılacak en değerli adımlardan biridir. Unutulmamalıdır ki, “Önce Emniyet, Sonra İş” prensibi, sürdürülebilir başarının temelini oluşturur.