Yüksekte Çalışma Nedir? Kapsamlı Güvenlik Rehberi

İnşaat, bakım-onarım, enerji, telekomünikasyon ve daha birçok sektörde, yerden belirli bir yükseklikte görev yapmak kaçınılmazdır. Ancak bu durum, ciddi iş kazası risklerini de beraberinde getirir. Peki, yüksekte çalışma nedir ve bu riskleri en aza indirmek için neler yapılmalıdır? Bu kapsamlı rehberde, yüksekte çalışmanın tanımından yasal mevzuata, alınması gereken hayati güvenlik önlemlerinden zorunlu eğitimlere kadar her detayı ele alacağız. Amacımız, hem işverenlerin yasal sorumluluklarını anlamalarına yardımcı olmak hem de çalışanların güvenliğini sağlamak için gerekli bilgi birikimini sunmaktır.

Anka Tek OSGB olarak, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konusundaki uzmanlığımızla, yüksekte çalışma risklerini yönetmeniz için yanınızdayız.

İçindekiler

Yüksekte Çalışma Tanımı ve Yasal Dayanakları

Yüksekte çalışma kavramı, zaman zaman yanlış anlaşılabilen veya metre cinsinden kesin bir sınırla tanımlanmaya çalışılan bir konudur. Ancak Türkiye’deki güncel İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) mevzuatı, bu tanımı çok daha net ve risk odaklı bir şekilde yapmaktadır.

Yüksekte Çalışma Nedir? Mevzuat Ne Diyor?

05 Ekim 2013 tarihli ve 28786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, yüksekte çalışmayı Ek-4 Bölüm A’da şu şekilde tanımlar:

“Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir.”  

Bu tanım, eski tüzüklerde yer alan belirli metre sınırlarını (örneğin 3 metre ) ortadan kaldırmıştır. Artık önemli olan, düşme riskinin varlığı ve bu düşüşün yaralanmayla sonuçlanma potansiyelidir. Dolayısıyla, bir metrelik bir seviye farkı bile, düşme sonucu yaralanma ihtimali taşıyorsa, bu alanda yapılan çalışma “yüksekte çalışma” kapsamına girer. Bu tanım, Avrupa Birliği’nin ilgili direktifleriyle de uyumludur.  

İlgili Temel Yönetmelikler ve Standartlar

Yüksekte çalışma ile ilgili İSG hükümleri temel olarak iki ana yönetmelikte düzenlenmiştir :  

  1. Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği (Yayımlanma: 05.10.2013, Sayı: 28786): Yüksekte çalışma ile ilgili en kapsamlı hükümleri içerir. Tanımlar, uyulacak hususlar, toplu ve kişisel koruma önlemleri, iskele sistemleri ve ilgili standartlara atıflar bu yönetmelikte detaylandırılmıştır.  
  2. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (Yayımlanma: 25.04.2013, Sayı: 28628): Yüksekte yapılan geçici işlerde kullanılacak iş ekipmanları (merdivenler, iskeleler, halatla erişim vb.) ile ilgili genel ve özel hükümleri içerir.  

Bu yönetmelikler, işverenlere yüksekte çalışmalarda güvenliği sağlama, riskleri değerlendirme, gerekli önlemleri alma ve çalışanlara eğitim verme yükümlülüğü getirir. Ayrıca, kullanılan ekipmanların ve yöntemlerin ilgili ulusal (TS) ve uluslararası (EN, ISO) standartlara uygun olması gerekliliği de vurgulanır.  

2025 İSG Düzenlemeleri ve Yüksekte Çalışmaya Etkileri

Türkiye’de İSG mevzuatı dinamik bir yapıya sahiptir. Özellikle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yapılan güncellemeler, işverenlerin yükümlülüklerini etkilemektedir. 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren ve 2025 yılında tam olarak uygulanmaya başlanan düzenlemeler , İSG hizmetlerinin kapsamını genişletmektedir.  

Bu değişiklikler doğrudan yüksekte çalışmanın nasıl yapılacağına dair teknik kuralları değiştirmese de, İSG hizmetlerinin (iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi görevlendirmesi) daha fazla işyerini kapsamasını sağlamaktadır. Özellikle “az tehlikeli” sınıfta yer alan ve 50’den az çalışanı olan işyerleri de artık bu hizmetleri almakla yükümlü hale gelmiştir. Hatta bazı yorumlara göre 1 çalışanı olan işyerleri bile temel İSG yükümlülüklerini yerine getirmelidir.  

Bu durum, yüksekte çalışma riski barındıran ancak daha önce kapsam dışında kalabilen küçük işletmeler için de profesyonel İSG desteği almanın (risk değerlendirmesi, eğitim, planlama vb.) önemini artırmaktadır. Artan denetimler ve cezai yaptırımlar da işverenleri mevzuata uyum konusunda daha dikkatli olmaya teşvik etmektedir. Dijitalleşme ve teknolojik entegrasyonun İSG süreçlerine dahil edilmesi de yeni dönemin getirdiği unsurlardandır.  

yüksekte çalışma askıda kalma kurtarma planı önemi

Yüksekte Çalışmanın Tehlikeleri ve Riskleri

Yüksekte çalışma, doğası gereği ciddi tehlikeler barındırır. En belirgin risk şüphesiz yüksekten düşmedir. Ancak tehlikeler bununla sınırlı değildir.

Yüksekten Düşme: Ana Risk Faktörü

Yüksekten düşme, özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere birçok sektörde ölümlü ve ağır yaralanmalı iş kazalarının başlıca nedenidir. SGK istatistikleri ve yapılan araştırmalar, bu acı gerçeği sürekli olarak teyit etmektedir. Örneğin, 2017 SGK verilerine göre inşaat sektöründeki ölümlerin yaklaşık %41’i yüksekten düşme kaynaklıdır. 2023 verilerinde de yüksekten düşme, %45,1 oranıyla yine ilk sırada yer almaktadır.  

Düşmenin ciddiyeti, düşme mesafesiyle katlanarak artar. Bir saniyede yaklaşık 5 metre, iki saniyede ise yaklaşık 20 metre düşülebilir. Bu mesafelerdeki çarpma etkisi, genellikle ölümcül veya kalıcı hasar bırakan sonuçlar doğurur.  

İnşaat sektöründeki düşme kazalarının detaylı analizleri , düşmelerin sıklıkla şu bölgelerden kaynaklandığını göstermektedir:  

  • Yapı kenarları ve döşeme boşlukları (Platform kenarları, asansör/merdiven boşlukları, pencere boşlukları vb.)
  • İskeleler (Kurulum, kullanım veya söküm sırasında)
  • Kalıp sistemleri
  • Çatılar
  • Merdivenler

Bu noktaların ortak özelliği, genellikle işin ilerlemesine bağlı olarak sürekli değişen, geçici yapılar veya korumasız alanlar olmasıdır. İnşaat sahalarının bu dinamik yapısı, statik güvenlik önlemlerinin yetersiz kalmasına neden olabilir. Güvenlik planlamasının tek seferlik bir faaliyet olmaktan çıkıp, sürekli bir risk değerlendirme, kontrol tedbirlerini güncelleme (örneğin korkulukların yerini değiştirme, yeni oluşan boşlukları kapatma) ve etkin denetim gerektirmesi bu yüzdendir. İşte bu noktada, Anka Tek OSGB gibi uzman kuruluşların sağladığı sürekli destek hayati önem taşır.

Diğer Önemli Riskler

Yüksekten düşme ana risk olsa da, yüksekte çalışırken karşılaşılabilecek diğer tehlikeler şunlardır:

  • Düşen Cisimler: Yüksekte kullanılan aletlerin, malzemelerin veya yapı parçalarının aşağı düşerek yerdeki çalışanlara veya ekipmanlara zarar vermesi. Baret kullanımı bu riske karşı temel bir kişisel önlemdir.  
  • Askıda Kalma Travması (Suspension Trauma): Düşüş durdurucu sistemler (emniyet kemeri vb.) sayesinde düşüş durdurulduktan sonra, kişinin uzun süre hareketsiz şekilde askıda kalması sonucu ortaya çıkan ciddi bir sağlık riskidir. Bacaklardaki kan dolaşımının engellenmesiyle hayati organlara yeterli kan gitmemesi sonucu bilinç kaybı ve hatta ölüm meydana gelebilir. Bu nedenle, düşen bir kişinin en kısa sürede (genellikle dakikalar içinde) kurtarılması kritik öneme sahiptir ve kurtarma planlarının önceden hazırlanmış olması gerekir.  
  • Hava Koşulları: Şiddetli rüzgar, yağmur, kar veya buzlanma gibi olumsuz hava koşulları düşme riskini artırır ve çalışmayı tehlikeli hale getirebilir.  
  • Elektrik Çarpması: Enerji hatlarına yakın çalışmalarda temas riski.  
  • Ekipman Arızası: Kullanılan iskele, platform, vinç veya kişisel koruyucu donanımların arızalanması veya çökmesi.  
  • Dengesizlik ve Kayma: Çalışma yüzeyinin kaygan olması, engeller veya çalışanın kişisel faktörleri (denge sorunları, yorgunluk vb.) nedeniyle dengenin kaybedilmesi.  

Yüksekte Güvenli Çalışma İçin Hayati Önlemler ve Uygulamalar

Yüksekte çalışmadan kaynaklanan riskleri yönetmenin temeli, risk kontrol hiyerarşisi olarak bilinen sistematik yaklaşımdır. Bu hiyerarşi, en etkili yöntemden en az etkili yönteme doğru bir önceliklendirme sunar :  

  1. Eliminasyon (Ortadan Kaldırma): Mümkünse yüksekte çalışmayı tamamen ortadan kaldırmak.
  2. İkame (Yerine Koyma): Tehlikeli yöntemi daha az tehlikeli bir yöntemle değiştirmek.
  3. Mühendislik Kontrolleri (Toplu Koruma): Tehlikeyi kaynağında izole eden veya azaltan fiziksel önlemler almak (korkuluklar, ağlar vb.).
  4. İdari Kontroller: Güvenli çalışma prosedürleri, eğitimler, izin sistemleri, işaretlemeler oluşturmak.
  5. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD): Çalışanı tehlikeden koruyacak ekipman sağlamak.

Mevzuat, her zaman toplu koruma önlemlerine kişisel koruma önlemlerine göre öncelik verilmesini şart koşar.  

Önceliklendirme: Tehlikeyi Ortadan Kaldırma ve Toplu Koruma Yöntemleri

Güvenliği sağlamanın ilk adımı, yüksekte çalışmayı gerektirmeyen alternatifler aramaktır. Montaj gibi işler mümkünse yerde yapılmalıdır. Eğer yüksekte çalışma kaçınılmazsa, öncelik tüm çalışanları aynı anda koruyan toplu koruma yöntemlerine verilmelidir. Başlıca toplu koruma yöntemleri şunlardır:  

  • Güvenlik Korkulukları (Korkuluklar): Çalışma platformları, döşeme kenarları, çatılar ve boşluk çevrelerinde düşmeyi önlemek için kullanılır. Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliği’ne göre standart bir korkuluk sistemi şu özelliklere sahip olmalıdır :
    • Ana Korkuluk: Platformdan en az 1 metre yükseklikte olmalı ve her yönden gelebilecek en az 125 kg’lık yüke dayanmalıdır.
    • Topuk Levhası (Tekmelik): Platforma bitişik, en az 15 cm yüksekliğinde olmalı ve malzeme düşmesini engellemelidir.
    • Ara Korkuluk: Topuk levhası ile ana korkuluk arasında, açıklıklar 47 cm’den fazla olmayacak şekilde yerleştirilmelidir.
  • Güvenlik Ağları: Özellikle geniş alanlarda veya korkuluk yapılamayan yerlerde düşmeyi durdurmak için kullanılır. TS EN 1263-1 ve TS EN 1263-2 standartlarına uygun olmalı, doğru şekilde kurulmalı, düzenli kontrol edilmeli ve kullanım kılavuzu işyerinde bulundurulmalıdır. Ağlar, çalışma yüzeyine mümkün olduğunca yakın kurulmalıdır.  
  • Boşlukların Kapatılması: Asansör, merdiven, şaft gibi döşeme boşlukları ile duvarlardaki pencere vb. açıklıklar, dayanıklı kapaklar veya sabit korkuluklarla güvenli hale getirilmelidir.  
  • Çalışma Platformları ve İskeleler: Güvenli ve stabil çalışma yüzeyleri sağlar. Uygun standartlara göre kurulmalı, düzenli olarak kontrol edilmeli, taşıma kapasitesi aşılmamalı ve kenarlarında korkuluk sistemleri bulunmalıdır. Mobil iskelelerin tekerlekleri kilitlenebilir olmalı ve üzerinde çalışan varken hareket ettirilmemelidir.  
  • İyi Çalışma Ortamı ve Erişimi: Çalışma alanları ve geçiş yolları temiz, düzenli ve engellerden arındırılmış olmalıdır. Kaygan zeminler önlenmelidir. Çalışma yerlerine güvenli ulaşım sağlanmalıdır.  
  • Uyarı İşaretleri ve Bariyerler: Tehlikeli alanlara girişleri engellemek ve çalışanları uyarmak için şeritler, levhalar ve fiziksel bariyerler kullanılmalıdır.  

Kişisel Koruyucu Donanımlar (KKD): Doğru Seçim ve Kullanım

 yüksekte çalışma kişisel koruyucu donanımları emniyet kemeri baret

Toplu koruma önlemlerinin yeterli olmadığı veya uygulanamadığı durumlarda, son çare olarak kişisel koruyucu donanımlar (KKD) kullanılır. Yüksekte çalışmada düşüşten korunma için temel KKD’ler şunlardır:  

  • Tam Vücut Emniyet Kemeri (Paraşüt Tipi): Düşüş anında enerjiyi vücuda dengeli bir şekilde dağıtan ve askıda kalma pozisyonunu optimize eden, omuzlardan ve bacaklardan geçen kemer sistemidir. EN 361 standardına uygun olmalıdır.  
  • Lanyard (Bağlantı Halatı) ve Şok Emici (Enerji Sönümleyici): Emniyet kemerini ankraj noktasına bağlayan halattır. Düşüş durdurma sistemlerinde, düşüş anında oluşan darbe kuvvetini sönümleyerek vücuda binen yükü azaltan bir şok emici (EN 355) ile birlikte kullanılmalıdır. Lanyardlar EN 354 standardına uygun olmalıdır.  
  • Ankraj Noktası/Cihazı: Emniyet kemeri sisteminin bağlandığı güvenli ve sağlam noktadır. Yapısal bir eleman olabileceği gibi, özel olarak tasarlanmış ankraj cihazları (EN 795) da olabilir. Yeterli mukavemete (genellikle en az 12-15 kN veya 2500 kg) sahip olmalı ve doğru konumlandırılmalıdır. Ankraj noktaları projenin hazırlık aşamasında belirlenmelidir.  
  • Bağlantı Elemanları (Karabinalar): Sistemi oluşturan bileşenleri birbirine bağlayan metal kilitli kancalardır. EN 362 standardına uygun olmalıdır.  
  • Baret (Kask): Baş koruması için, özellikle düşen cisim riskine ve olası çarpmalara karşı kullanılır. Çene bağı olan, EN 397 standardına uygun baretler tercih edilmelidir.  
  • Diğer KKD’ler: Yapılan işe bağlı olarak güvenlik ayakkabıları (EN ISO 20345), koruyucu eldivenler (EN 388), gözlükler vb. KKD’ler de gerekebilir.  

KKD Yönetimi: İşverenler, çalışanlara uygun KKD’leri sağlamak, bunların doğru kullanılmasını sağlamak ve denetlemekle yükümlüdür. KKD’ler, Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği’ne uygun, CE işaretli olmalı , kullanıcıya tam uymalı, ek risk yaratmamalı ve ergonomik olmalıdır. Çalışanlar, KKD’lerini her kullanımdan önce kontrol etmeli, bakımını yapmalı ve herhangi bir kusur veya eksiklik fark ettiklerinde işverene bildirmelidir. KKD’lerin düzenli olarak yetkili kişilerce periyodik kontrollerinin yapılması ve kayıt altına alınması da yasal bir zorunluluktur. Çalışanlara KKD kullanımı konusunda uygulamalı eğitim verilmelidir.  

Aşağıdaki tablo, yüksekte çalışmada kullanılan başlıca KKD’ler ve ilgili temel Avrupa Normlarını (EN Standartları) özetlemektedir:

Tablo: Başlıca Yüksekte Çalışma Kişisel Koruyucu Donanım Standartları

Ekipman Türüİlgili EN Standardı
Tam Vücut Emniyet KemeriEN 361
Lanyardlar / Bağlantı HalatlarıEN 354
Enerji / Şok EmicilerEN 355
Karabinalar / Bağlantı ElemanlarıEN 362
Ankraj Noktaları / CihazlarıEN 795
Konumlanma Kemerleri / SistemleriEN 358
Kılavuzlu Tip Düşüş Durdurucular (Sabit Hat)EN 353-1
Kılavuzlu Tip Düşüş Durdurucular (Mobil Hat)EN 353-2
Geri Sarmalı Düşüş DurdurucularEN 360
Endüstriyel Baretler (Darbe Koruma)EN 397
Kurtarma KemerleriEN 1497
Oturma Kemerleri (İple Erişim için)EN 813

Not: Bu liste temel standartları içermektedir. Kullanılacak ekipmanın türüne ve kullanım amacına göre başka standartlar da geçerli olabilir.

Güvenli Çalışma Prosedürleri ve İzin Sistemleri

Yüksekte çalışma gibi yüksek riskli faaliyetler, plansız ve kontrolsüz yapılmamalıdır. Güvenliğin sağlanması için aşağıdaki adımlar kritik öneme sahiptir:

  • Planlama ve Organizasyon: Tüm yüksekte çalışma faaliyetleri önceden detaylı bir şekilde planlanmalı ve organize edilmelidir.  
  • Yazılı Prosedürler ve Talimatlar: Güvenli çalışma yöntemlerini, kullanılacak ekipmanları ve alınacak önlemleri içeren yazılı talimatlar ve prosedürler oluşturulmalı ve çalışanlara tebliğ edilmelidir.  
  • İş İzin Sistemi: Özellikle tehlikeli işler için, işe başlamadan önce risklerin değerlendirildiği, önlemlerin kontrol edildiği ve çalışmaya yetkili kişilerce onay verildiği bir “Yüksekte Çalışma İzin Formu” veya benzeri bir iş izin sistemi uygulanmalıdır.  
  • Yetkin Gözetim: Yüksekte yapılan çalışmalar, işveren tarafından görevlendirilmiş, konu hakkında ehil (yetkin ve tecrübeli) bir kişinin sürekli gözetimi ve kontrolü altında gerçekleştirilmelidir.  
  • İş Öncesi Kontroller: Çalışmaya başlamadan önce hem çalışma alanının hem de kullanılacak ekipmanların (iskele, platform, KKD vb.) güvenli ve çalışır durumda olduğu kontrol edilmelidir.  
yüksekte çalışma güvenli ankraj noktası emniyet kemeri bağlantısı

Yüksekte Çalışma Risk Değerlendirmesi Nasıl Yapılır?

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmelikler, işverenlere işyerlerindeki tehlikeleri belirleme ve riskleri değerlendirme yükümlülüğü getirir. Yüksekte çalışma risk değerlendirmesi, güvenli çalışma planının temelini oluşturur ve olası kazaları önlemek için kritik bir adımdır.  

Risk değerlendirmesi süreci genel olarak şu adımları içerir :  

  1. Tehlikelerin Tanımlanması: Yüksekte çalışma yapılacak alan ve iş ile ilgili potansiyel tehlike kaynakları belirlenir. Bunlar; düşme noktaları (kenarlar, boşluklar), düşen cisim riski, kullanılan ekipmanlar (iskele, merdiven, platform), çevresel faktörler (hava koşulları, zemin durumu), kullanılan malzemeler ve çalışma yöntemleri olabilir.  
  2. Risk Altındakilerin Belirlenmesi: Bu tehlikelerden kimlerin (çalışanlar, ziyaretçiler, diğer kişiler) ve nasıl (düşme, çarpma, ezilme vb.) zarar görebileceği tespit edilir.  
  3. Risklerin Değerlendirilmesi ve Kontrol Tedbirleri: Belirlenen her tehlike için riskin gerçekleşme olasılığı ve gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak sonucun şiddeti değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar verilir. Mevcut kontrol önlemlerinin yeterliliği gözden geçirilir. Eğer risk kabul edilebilir seviyede değilse, risk kontrol hiyerarşisine uygun olarak ek önleyici ve koruyucu tedbirler belirlenir (Örn: Daha güvenli bir yöntem kullanmak, ek korkuluklar yapmak, KKD kullanımını zorunlu kılmak vb.). Risk değerlendirmesi için L Tipi Matris veya Fine-Kinney gibi çeşitli metodolojiler kullanılabilir.  
  4. Bulguların Kaydedilmesi ve Uygulama: Tüm tehlikeler, riskler, değerlendirme sonuçları ve belirlenen kontrol önlemleri yazılı olarak kayıt altına alınır (Risk Değerlendirme Raporu). Belirlenen kontrol önlemleri bir eylem planı dahilinde hayata geçirilir.  
  5. Gözden Geçirme ve Güncelleme: Risk değerlendirmesi statik bir belge değildir. İş koşullarında değişiklik olduğunda (yeni ekipman, yeni yöntem, farklı lokasyon vb.), bir kaza veya ramak kala olay yaşandığında veya yasal mevzuatta değişiklik olduğunda mutlaka gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir. Çok tehlikeli işyerleri için en geç 2 yılda bir, tehlikeli işyerleri için 4 yılda bir, az tehlikeli işyerleri için ise 6 yılda bir yenilenmesi yasal bir gerekliliktir.  

Anka Tek OSGB olarak sahada edindiğimiz tecrübelerle, yüzlerce farklı senaryo için risk değerlendirmesi gerçekleştirdik. Örneğin, bir alışveriş merkezi inşaatının dış cephe temizliği sırasında, rüzgar yükünün mobil yükseltici platformun stabilitesi üzerindeki potansiyel etkisini önemli bir risk faktörü olarak değerlendirdik. Değerlendirme sonucunda, belirli rüzgar hızlarının üzerinde çalışmanın durdurulması ve platformun ek güvenlik önlemleriyle sabitlenmesi gibi proaktif tedbirler alınmasını sağladık. Bu gibi durumlarda proaktif yaklaşımımızla potansiyel kazaların önüne geçilmesine katkıda bulunduk. Her işletmenin kendine özgü risk profili olduğunu biliyor ve değerlendirmelerimizi bu doğrultuda, ilgili tüm paydaşların (yönetim, çalışan temsilcileri, İSG profesyonelleri) katılımıyla titizlikle yapıyoruz.  

Risk değerlendirmesi form örnekleri ve metodolojiler hakkında daha fazla bilgi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) veya ilgili OSGB kaynaklarına başvurabilirsiniz.  

Yüksekte Çalışma Eğitimi ve Sertifikasyon Süreci

Yüksekte çalışma, özel bilgi ve beceri gerektiren riskli bir faaliyettir. Bu nedenle, seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda çalışacak personelin, işe başlamadan önce özel bir eğitim alması yasal bir zorunluluktur. Bu eğitimler, çalışanları hem teorik hem de pratik olarak yüksekte güvenli çalışmaya hazırlar.  

Eğitimler genellikle aşağıdaki konuları kapsar :  

  • Temel Kavramlar ve Yasal Mevzuat: Yüksekte çalışma tanımı, ilgili yasa ve yönetmelikler, standartlar, işveren ve çalışan sorumlulukları.
  • Tehlike ve Riskler: Yüksekten düşme nedenleri, düşme kinetiği, düşen cisimler, askıda kalma travması gibi risklerin tanınması ve anlaşılması.
  • Korunma Yöntemleri: Risk kontrol hiyerarşisi, toplu koruma yöntemleri (korkuluk, ağ, platform vb.) ve kişisel koruyucu donanımlar (KKD).
  • KKD Kullanımı ve Bakımı: Tam vücut emniyet kemeri, lanyard, şok emici, karabina gibi KKD’lerin doğru seçimi, kuşanılması, ayarlanması, bağlanması, kontrolü, bakımı ve saklanması. Ankraj noktalarının seçimi ve kullanımı.
  • Güvenli Çalışma Uygulamaları: Merdiven, iskele, mobil platform gibi ekipmanların güvenli kullanımı. Güvenli giriş-çıkış yöntemleri. Çalışma alanı düzeni ve temizliği.
  • Acil Durum ve Kurtarma: Acil durum prosedürleri, temel kurtarma yöntemleri (kendini kurtarma, yardımlı kurtarma), askıda kalma durumunda yapılması gerekenler.
  • Pratik Uygulamalar: Teorik bilgilerin pekiştirilmesi için emniyet kemeri kuşanma, ankraja bağlanma, basit iniş-çıkış teknikleri, ekipman kontrolü gibi uygulamalı çalışmalar.

Eğitimlerin, konusunda uzman ve sertifikalı eğitmenler (İş Güvenliği Uzmanları, IRATA/SPRAT sertifikalı teknisyenler vb.) tarafından verilmesi ve hem teorik hem de pratik bölümleri içermesi esastır. Eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olan katılımcılara “Yüksekte Çalışma Eğitimi Katılım Belgesi” veya “Sertifikası” verilir ve bu belgeler çalışanın özlük dosyasında saklanır.  

Anka Tek OSGB uzmanlarımız, hem yasal gereklilikleri hem de uluslararası en iyi uygulamaları dikkate alarak kapsamlı yüksekte çalışma eğitimleri tasarlar ve sunar. Eğitimlerimiz sadece teorik bilgi aktarımıyla kalmaz, aynı zamanda katılımcıların sahada güvenli çalışması için gerekli pratik becerileri kazanmalarını sağlayan uygulamalı senaryoları da içerir.  

ipaf eğitimi personel yükseltici platform operatör

Sertifika Geçerliliği ve Yenileme

Yüksekte çalışma bilgi ve becerileri zamanla unutulabilir veya kullanılan ekipman/teknikler değişebilir. Bu nedenle, yüksekte çalışma eğitimi sertifikalarının belirli bir geçerlilik süresi vardır. Genel kabul gören uygulama, bu sertifikaların 2 yıl geçerli olduğudur. Bu sürenin sonunda eğitimin yenilenmesi, bilgilerin taze tutulması ve güvenli çalışma alışkanlıklarının devamlılığı için zorunludur.  

IPAF Eğitimi Nedir ve Neden Önemlidir?

Mobil Yükseltilebilen İş Platformları (MEWP – Mobile Elevating Work Platforms), diğer adıyla Personel Yükseltici Platformlar (PYP) veya Yükseltilebilen Seyyar İş Platformları (YSİP), yüksekte çalışmayı kolaylaştıran ve güvenliği artıran önemli ekipmanlardır. Ancak bu makinelerin kullanımı da özel bilgi ve beceri gerektirir.  

IPAF (International Powered Access Federation – Uluslararası Personel Yükseltici Platform Federasyonu), MEWP’lerin güvenli ve etkin kullanımını teşvik eden, kar amacı gütmeyen küresel bir kuruluştur. IPAF tarafından geliştirilen ve onaylı eğitim merkezleri aracılığıyla verilen eğitim programı, dünya genelinde kabul gören bir standarttır.  

Bu eğitimi başarıyla tamamlayan operatörlere verilen PAL Kartı (Powered Access Licence), operatörün ilgili MEWP kategorisinde (örn: 1b – Kamyonüstü/Örümcek, 3a – Makaslı Platform, 3b – Eklemli/Teleskopik Bomlu Platform ) yetkin olduğunu gösteren uluslararası tanınırlığa sahip bir belgedir. PAL Kartının geçerlilik süresi 5 yıldır.  

MEWP kullanımı, genel yüksekte çalışma risklerinden farklı olarak makine operasyonu, stabilite, sıkışma/ezilme gibi özel riskler içerir. Bu nedenle, MEWP operatörlerinin genel yüksekte çalışma eğitimine ek olarak, IPAF gibi özel bir MEWP operatörlüğü eğitimi almış ve belgelendirilmiş olması, hem güvenlik hem de yasal uyumluluk açısından büyük önem taşır. Türkiye’de de IPAF onaylı eğitim merkezleri bulunmaktadır ve güncel listeye IPAF’ın resmi web sitesinden ulaşılabilir.  

Acil Durum ve Kurtarma Planlaması

Yüksekte çalışmalarda tüm önlemler alınsa dahi, beklenmedik kazalar veya acil durumlar (ani rahatsızlık vb.) meydana gelebilir. Bu gibi durumlara hazırlıklı olmak, hayat kurtarıcı olabilir. Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, işverenlerin hazırlayacağı acil durum planlarında yüksekten düşme ile ilgili hususlara da yer vermesini zorunlu kılar. Bu, etkin bir yüksekten kurtarma planını da içerir.  

Kurtarma planı, yüksekte kaza geçiren veya mahsur kalan bir çalışanı güvenli bir şekilde kurtarmak için önceden belirlenmiş strateji ve prosedürleri tanımlar. Planın temel unsurları şunlardır:  

  • Potansiyel Senaryoların Belirlenmesi: Düşme ve askıda kalma, ani sağlık sorunu, ekipman arızası gibi olası acil durumlar tanımlanır.
  • Kurtarma Yöntemleri: Senaryolara göre uygulanacak kurtarma yöntemleri belirlenir:
    • Kendi Kendini Kurtarma: Çalışanın kendi imkanlarıyla (örneğin, yanında bulunan bir iniş kiti ile) güvenli bir yere inmesi.  
    • Yardımlı Kurtarma: Eğitimli kurtarma ekibi tarafından özel ekipmanlar (kurtarma kitleri, vinçler, tripodlar, yükseltici platformlar vb.) kullanılarak kazazedenin kurtarılması.  
  • Kurtarma Ekibi ve Eğitimi: Kurtarma operasyonunu gerçekleştirecek yeterli sayıda personel belirlenir ve bu kişiler özel kurtarma teknikleri, ekipman kullanımı ve ilkyardım konularında düzenli olarak eğitilir ve tatbikat yapar. Kurtarma personelinin çalıştıkları alana özgü riskler ve ekipmanlar konusunda bilgili olması gerekir.  
  • Kurtarma Ekipmanı: Gerekli kurtarma ekipmanları (sedye, kurtarma kitleri, makaralar, halatlar vb.) belirlenir, kolay ulaşılabilir bir yerde bulundurulur, düzenli olarak kontrol ve bakımı yapılır.  
  • İletişim: Acil durumda kullanılacak iletişim yöntemleri (telsiz, telefon vb.) ve haberleşilecek kişiler belirlenir.
  • Dış Yardım Koordinasyonu: 112 Acil Çağrı Merkezi ve diğer dış acil durum hizmetleri ile nasıl koordinasyon sağlanacağı planlanır.  
  • Askıda Kalma Travması Önlemleri: Kurtarma planları, askıda kalma travması riskini en aza indirecek şekilde, mümkün olan en hızlı kurtarmayı hedeflemelidir.  

Güvenilir bir OSGB partneri olarak Anka Tek OSGB, sadece riskleri belirlemek ve önleyici tedbirler almakla kalmaz, aynı zamanda beklenmedik durumlar için de hazırlıklı olmanızı sağlar. ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikamız , süreçlerimizin uluslararası standartlara uygunluğunun ve güvenilirliğimizin bir kanıtıdır. Müşterilerimizden aldığımız olumlu geri bildirimler de bu güveni pekiştirmektedir. Kapsamlı acil durum ve kurtarma planları hazırlayarak, çalışanlarınızın en zor anlarda bile güvende olmasını hedefleriz.  

yüksekte çalışma bareti çene bağı paraşüt tipi emniyet kemeri kullanımı

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Yüksekte çalışma tam olarak kaç metreden başlar?

Türk mevzuatına göre (Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliği), belirli bir metre sınırı yoktur. “Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alan” yüksekte çalışma sayılır. Önemli olan düşme riskinin varlığı ve potansiyel yaralanma ihtimalidir. Eski Tüzük’teki 3 metre kavramı artık geçerli değildir.

Yüksekte çalışma eğitimi sertifikası kaç yıl geçerlidir?

Yüksekte çalışma eğitimi sertifikalarının geçerlilik süresi genellikle 2 yıldır. Bu sürenin sonunda eğitimin yenilenmesi, bilgilerin güncel tutulması ve değişen teknoloji/yönetmeliklere uyum sağlanması açısından önemlidir.

Yüksekte çalışma sırasında hangi tip emniyet kemeri kullanılmalıdır?

Düşüş durdurma amacıyla yapılan çalışmalarda mutlaka EN 361 standardına uygun “Tam Vücut Kemer Sistemi” (Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri) kullanılmalıdır. Sadece bele bağlanan konumlanma kemerleri (EN 358) düşüş durdurma için uygun ve güvenli değildir. Kullanılacak kemer, yapılan işe ve risklere uygun olarak seçilmelidir.

Yüksekte çalışma eğitimi ücretleri ne kadar?

Eğitim ücretleri; eğitimin kapsamına (temel, ileri seviye, kurtarma), süresine, katılımcı sayısına ve eğitimi veren kuruma göre değişiklik gösterir. Güncel ve firmanıza özel teklifler için eğitim sağlayıcıları ile iletişime geçmek en doğrusudur.

IPAF eğitimi almak zorunlu mudur?

Mobil Yükseltilebilen İş Platformlarını (Personel Yükseltici Platformlar – MEWP) kullanan operatörler için özel eğitim almak yasal bir gerekliliktir. IPAF eğitimi ve PAL Kartı, bu alandaki en yaygın ve uluslararası kabul görmüş standartlardan biridir ve operatör yetkinliğini belgeler. İşverenlerin, MEWP kullanan çalışanlarının uygun şekilde eğitildiğinden ve belgelendirildiğinden emin olması gerekir.  

Yüksekte çalışma ekipmanlarının periyodik kontrolünü kimler yapabilir?

İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’ne göre, ekipmanın türüne bağlı olarak ilgili branşlardan (makine, inşaat, elektrik vb.) mühendisler, teknik öğretmenler, teknikerler veya yüksek teknikerler gibi yetkili kişiler tarafından yapılır. Bu kişilerin Bakanlığın İSG-KATİP sistemine kayıtlı olması ve belirli ekipmanlar için ek yetkinliklere (örn. akreditasyon, özel eğitim) sahip olması gerekebilir.

Toplu koruma ve kişisel koruma önlemleri arasındaki fark nedir?

Toplu koruma önlemleri (korkuluklar, güvenlik ağları, platformlar vb.), birden fazla çalışanı aynı anda koruyan, tehlikeyi kaynağında kontrol altına alan yöntemlerdir. Kişisel koruyucu donanımlar (emniyet kemeri, baret vb.) ise sadece kullanan kişiyi korur ve toplu korumanın mümkün olmadığı veya yetersiz kaldığı durumlarda kullanılır. Mevzuat her zaman toplu korumaya öncelik verilmesini gerektirir.

Yüksekten düşme sonrası askıda kalan birine nasıl müdahale edilmelidir?

Askıda kalma (süspansiyon travması) ciddi bir risktir ve dakikalar içinde müdahale gerektirir. Önceden hazırlanmış bir kurtarma planı olmalıdır. Bu plan, kişinin en kısa sürede güvenli bir yere indirilmesini (kendini kurtarma veya yardımlı kurtarma yöntemleriyle) ve acil tıbbi yardım çağrılmasını içermelidir.

Eski yönetmeliklerde belirtilen 3 metre yükseklik sınırı hala geçerli mi?

Hayır, eski tüzüklerde yer alan 3 metre gibi belirli yükseklik sınırları artık geçerli değildir. Güncel Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliği’ne göre, düşme sonucu yaralanma ihtimali olan her seviye farkı yüksekte çalışma olarak kabul edilir.

İnşaat sektöründe yüksekten düşmelerin en yaygın nedenleri nelerdir?

SGK istatistikleri ve araştırmalar, inşaat sektöründeki düşmelerin sıklıkla yapı kenarları/döşeme boşlukları, iskeleler, kalıp sistemleri, çatılar ve merdivenlerden kaynaklandığını göstermektedir. Yüksekten düşme, bu sektördeki ölümlü iş kazalarının en başta gelen nedenidir.

Yüksekte çalışma risk değerlendirmesi neden önemlidir?

Risk değerlendirmesi, yüksekte çalışma faaliyetlerindeki potansiyel tehlikeleri (düşme noktaları, ekipman arızaları vb.) önceden belirlemek, risklerin ciddiyetini analiz etmek ve bu riskleri ortadan kaldırmak veya kabul edilebilir seviyeye indirmek için gerekli kontrol önlemlerini (toplu koruma, KKD, prosedürler vb.) planlamak amacıyla yapılır. Bu, kazaları önlemenin ve yasal yükümlülükleri yerine getirmenin temel adımıdır.

Yüksekte Çalışma Güvenliğinde Uzman Çözümler ve Sonraki Adımlar

Yüksekte çalışma, tanımı gereği risk içeren bir faaliyettir ve bu risklerin yönetimi ciddiyet gerektirir. Mevzuat, “yaralanma ihtimali olan her seviye farkını” yüksekte çalışma olarak kabul etmekte ve işverenlere kapsamlı sorumluluklar yüklemektedir. Güvenliğin temel prensibi olan risk kontrol hiyerarşisi, önceliğin her zaman tehlikeyi ortadan kaldırmaya veya toplu koruma önlemlerine verilmesini gerektirir. Kişisel koruyucu donanımlar ise ancak diğer önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda ve doğru standartlarda, eğitimli personel tarafından kullanılmalıdır.

Yasal düzenlemeler, özellikle 2025 itibarıyla İSG hizmetlerinin kapsamının genişlemesiyle, daha fazla işletmeyi profesyonel destek almaya yönlendirmektedir. Yüksekte çalışma için zorunlu olan risk değerlendirmesi, özel eğitimler ve acil durum/kurtarma planlaması, bu alanda uzmanlık gerektiren kritik süreçlerdir.

Unutmayın, yüksekte çalışma güvenliği tek seferlik bir görev değil, sürekli dikkat, planlama, eğitim ve denetim gerektiren dinamik bir süreçtir.

Yüksekte çalışma güvenliği konusunda daha fazla bilgi almak, mevcut durumunuzu değerlendirmek veya çalışanlarınız için özel eğitim programları planlamak mı istiyorsunuz? Anka Tek OSGB‘nin deneyimli uzmanları size yardımcı olmaktan mutluluk duyar. İş yerinizde güvenliği en üst düzeye çıkarmak ve yasal yükümlülüklerinizi eksiksiz yerine getirmek için ücretsiz keşif ve size özel teklif almak üzere bizimle hemen iletişime geçin!

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir